Hande Turan Abadan

Hande Turan Abadan

Avrupa Ve İtibar

Avrupa kıtasında itibar sahip olmak oda sayılarıyla belirleniyor olsaydı kuşkusuz en itibarlı ülke Çavuşesku’nun Romanya’sı olurdu.
Çünkü yakın tarihte Çavuşesku, Elena’sı ile birlikte bunu denedi.
Ancak bu deney başarılı oldu diyemeyiz.
Çünkü kendisi, bir duvarın dibinde, üstelik Elena’sı ile birlikte
Ve hem de çok sevgili ordusunun askerlerince kurşuna dizildi.
Dizilmekle de kalmadı,
Kimin kimsenin bilmediği
Bilinmesi de çok da istenmeyen bir çukura gömüldüler.
Yazık
Deney başarılı olsaydı, inanılmaz bir itibara sahip olurlardı.
Çünkü tek çatı altındaki oda sayısı, “üzerinde güneş batmayan imparatorluğun” sahip olduğu Buchingham Sarayı’nınkinden bile fazla idi.
Yani itibar onun sandığı gibi elde edilseydi diyorum, şimdilerde Romanya, büyük sanayi devlerinin kendi ülkelerinde tasarladığı arabaları Romanyalılara ucuza mal ettirildiği bir diyar olmazdı.
Nereden mi geldi aklıma?
Aslında onların başına gelen şimdiki zamanda olmaz.
Olmaz ama…
Belki de başka başka şeyler olur, kim bilir.
Nerede kalmıştım, 

Biraz önce bir genel medyaya göz atasım geldi.
Ve bir de ne göreyim.
Bu devirde hala itibarı bununla ölçenler var. Yahu hiç mi tarih bilmezler bu yılmaz savunucular diyecektim ki, demedim.
Çünkü sahiden bilmiyor olabilirler…
E, ben de, az biraz mürekkep yaladım diye hatırlatasım geldi.
Gelince de Romanya’yı anmak olmaz dedim.
Aslında oradan aklıma cehalet ne fena şey be kardeşim demek de geldi de, bu yazıyı cahillere hatırlatma yapmakla sınırlandırsam daha iyi olur dedim.
Deyince de aklıma yeniden “üzerinde güneş batmayan imparatorluk” geldi.
Ve o savunucular bu koca bir satır sıfatla kastedilen imparatorluk hankısıdır biliyler mi, -ay o tarafa kaydım da bir an- 
Hangisidir biliyorlar mı acaba diye sorasım da geldi.
Onu da hatırlatmak pardon açıklamak gerek;
Çünkü hatırlamak için önce zaten biliyor olmak, sonra unutmak gerek mantık gereği…
Mantık da ne demesinler ne olur, çok uzayacak.
Şimdi, bu üzerinde güneş batmayan imparatorluk var ya, 
İşte o Büyük Britanya Krallığı.
O da ne mi?
Yahu şu sizinkilerin mülk sahibi olduğu İngiltere.
Hani şu güneyde, Arabistan’da, Katar’da, Kuveyt’te, Birleşik Arap Emirlikleri’nde değil de kuzeyde mülk sahibi, şirket sahibi olmayı tercih eden sizinkilerin diyarı İngiltere.
İşte orada bir saray var.
Manzaralı bak.
Manzarasında İslam dinine ait bir şey yok ne yazıktır.
(Oysa var olanları ben biliyorum!)
Adı Buckingham.
Hani Malumunuz (mu?)
Kraliçe Victoria da mı orada oturmuştu ne?
O kim mi?
Canım, “üzerinde güneş batmadığı” zamanların imparatorluğunun Kraliçesi.
Tarihi 1703’lere kadar uzanır. Bir konak iken eklemelerle büyür, 1837’den sonra Kraliçe Victoria ile birlikte de, şimdiki Kraliyet ailesinin evi olur.
Kraliyet ailesi mi?
Hani o yüzyıllardır var olan aile. Ne o zamanlar ne de şimdilerde akşamdan sabaha birileri sarayda oturmuyor bu yeryüzünde.
Olmuyor öyle o
O ailelere mensup olmak asırlarla ifade buluyor.
Hani 7 cihana hükmeden Osmanlı İmparatorluğu gibi.
Üstelik Sarayı halk ziyaret edebiliyor biliyonnu? Şey biliyor musunuz demek istedim.
Anlamadım, kaç odası mı var dediniz?
Saray, 88 personel yatak odası, 78 banyo, 52 kraliyet ve konuk odası ve 92 ofis ve 19 resmi daireyi içeren toplam 775 odadan oluşuyor.
Üzerinde güneş batmayan imparatorluğun yönetildiği sarayın diyorum
Mevcudu olarak naçizane.
Yahu nedir bu “üzerinde güneş batmayan imparatorluk” mu dediniz?
Sahip olduğu odaların, ay pardon toprakların üzerinde hiç güneş batmaması demek.
Yani o topraklar ki doğudan batıya hamısı, pardon hepsi ona ait demek.
Demem o ki, o kadar odaya, ay pardon toprağa hükmederken bile o kadar toprağı pardon odası olmamış bir imparatorluktu o.
Geçmiş zaman kullandım, çünkü artık günümüzde neyse ki imparatorluklar yok.
Çok şükür ki yok.
Olmayacak da.
Savunuculara diyorum,
Her bir odada sanki kendileri kalıyorlarmış ya da kalmalarına imkan varmış gibi durumu savunacaklarına “ayranı yok içmeye, tahteravanla gider bahçeye” deyiminin ne anlama geldiğini bir kez daha düşünsünler,
Diyorum.
Dünya fani diyorum.
Dünya malı dünyada kalıyor diyorum.
Bir de hepimizin geçeceği Sırat Köprüsü…
Diyorum
Bak işte onun üzerinde güneş doğar mı?
Biliyonnu?
Ben biliyorum;
Onun üzerinden geçen….
Diyorum.
Ve ekliyorum;
Sevgili Çavuşesku,
Bak işte onun fani dünyasından neler geçti neler
Onları savunanların da üzerinden neler geçti neler.

Önceki ve Sonraki Yazılar