Bir insanı haksız yere öldüren bir kimse, bu dünyada ceza almadan yaşarsa, buna ne diyeceğiz? Binlerce insanı öldüren bir insan, işlediği bu suçlardan ceza almadan yaşarsa, adalet kavramını nasıl tanımlayacağız? Hitler gibi, Saddam gibi milyonlarca insanın ölümüne emir veren süper katiller için adalet ne olabilir?

Dinler kolayını bulmuşlar. Öbür dünya var. Orada cezalarını çekecekler! Bu, meseleyi savsaklamak değil de nedir? Milyonlarca aç insanın derdine çare olarak, öbür dünyada Cennet sözü, ne kadar anlamsız ise, öbür dünya adaleti de o kadar anlamsızdır.

Bu dünyamızda “ertelenen adalet, adalet değildir” diyoruz, ölüm sonrasına ertelenen adalete, adalet mi diyeceğiz?

Peki, o zaman ne olacak? Bu süper katiller ne olacak? Öbür dünya adaletine itibar etmiyorsak, bu dünyada da ceza almadıysalar, adalet bunun neresinde? Bir şekilde ceza almışlarsa, işledikleri cinayetler karşısında bu cezalar, o kadar küçük kalıyor ki, asıl ceza ne zaman verilecek diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.

Ben şöyle düşünüyorum: Suçlar bu dünyada işleniyorsa, cezalar da bu dünyada verilmelidir. Her türlü erteleme, adalete aykırıdır.

Peki, süper zalimlerin cezası ne olacak? 

Aslında bu ceza, bu dünyada veriliyor!

Süper zalimleri yetiştiren, besleyen toplumlar, bu cezayı çekiyorlar. İkinci Dünya Harbinde ölen 60 milyon kişi ile ölmeyen milyonlarca kişi bu cezayı çektiler.

Medeniyet, sosyal hayattaki temel kavramların evirilmesiyle ortaya çıkar. Adalet kavramı, sosyal ilişkileri belirleyen kavramların başında gelir. Zaman içinde en dinamik, değişime en fazla hak kazanan bir kavramdır. Çünkü hiçbir hukuk düzeni, adaleti tam sağlayamaz. Hiç bir anayasa, hak ve hukuku, sorumlulukları henüz tam tescil edememiştir. Medeniyet yolculuğunda, tüm sosyal dayanışma, barış içinde yaşama, karşılıklı görevleri belirleyen normlar tamamlanmamıştır. Tamamlanma süreci içindedirler. Temel kavramlar içerisinde en eksik ve yarım kalan kavram, adalet kavramıdır. Diğer kavramlardan farklı olarak, hızla evrim sürecine girmelidir.

Adalet kavramı öyle evrim geçirecek ki, toplumun her ferdi, süper katillerin cinayetlerinden kendini sorumlu tutacaktır.

Bu uzun bir yolculuktur. Tarihte gelmiş geçmiş süper katillere “kahraman” lakabını verdiğimiz sürece, bu medeniyet maceramız, çetin geçecek gibi görünüyor.