Sedef Özkan Polat

Sedef Özkan Polat

21. Yüzyıl Kendine Dönüş Zamanı

Havva cennetten kovulup yeryüzüne düştükten sonra aklına ilk gelen soru ne olmuştu? Havva’nın torunları olan biz kadınların bugünlerde aklındaki ilk soru: genç görünmenin yolları.

50’li yaşlarda 20’lerde görünmenin peşine düştük. Yaptırdığımız hiçbir şey tam olarak o Instagram'da gördüğümüz 7/24 parlayan, bir tane bile çizgisi olmayan, selülit nedir bilmeyen hem cinslerimizin yanından geçmemizi sağlamıyor. Masanın karşısında oturan 50’lerindeki çekici adam göz kenarı çizgileri, dudak yanlarındaki kırışıklıklarla daha da çekici oluyor. Yaşanmışlığın izleri kadının üzerine ne kadar yakışmıyorsa adamın üstüne tam geliyor.

20’lerimin ortasında benim için de aynı hikaye başladı. Sürekli maruz kaldığım mavi ışık, bitmek bilmeyen toplantılar, uykusuz gecelerin karşılığını sarkmış bir yüz ve kocaman bir gıdı olarak aldım. Dünya üzerindeki su da dahil olmak üzere birçok şeye alerjim olduğu için günümüzün nimetleri arasında sayılan botoks benim için bir seçenek değildi. Günler günleri kovaladı ve ben bana uygun olan bir yöntem bulabilmek için dere tepe düz gittim. Ta ki onu, yüz yogasını bulana kadar. Hiçbir zaman sakin sporları seven biri olmadığım için yoga da bana pek hitap etmemişti. Yüzümüzde 50’den fazla kas olduğunu ve bu kasların çalışmadıkça tembelleştiğini öğrenince sırf meraktan denemeye karar verdim. Ne kaybedecektim ki? 

Aldığım eğitimin sonrasında her gün azar azar sevdiğim hareketleri tekrarlarken buldum. Eğer siz de benim gibi şans verirseniz göreceksiniz ki favori hareketleriniz olacak! Zaman geçtikçe kendimi daha iyi hissetmeye başladım. İş arkadaşlarım gizli gizli botoks yaptırdığıma bir bilirkişi gibi emin olsalar da gerçek sadece yüz kaslarıma yaptırdığım egzersizin sonucuydu. Benim için hedef kendi yaşımda olduğumun en iyi hali olmak.

Bunu sağlamak için ihtiyacımız olan iğneler, örümcek askıları değil. Sadece Havva’dan bize kalan yüzümüzü ve kimi zamanda ellerimizi kullanmamız yeterli. Günlük hayatımıza entegre ettiğimiz birkaç püf nokta ile kendimizin en iyi hali olacağız.

İlk kuralımız güneşe karşı muhakkak korunmak. Dışarıda olmanız ya da içeride olmanız hiç fark etmez, havanın yağmurlu, güneşli ya da karlı olması da hiç fark etmeden her gün sabah ilk iş, önce nemlendirici ardından da mineral bazlı güneş kremini süreceğiz. Sabahları ya da akşamları 5 dakika bile sürmeyen yüz masajımızı yapıp sıkışan bütün yüz ve boyun kaslarımızı rahatlatacağız. Akşamları yüz yogamızı yapıp yatağa gireceğiz. "Bu kadar anlattın ama ne yapacağımızı söylemedin ki" dediğinizi duyar gibiyim. Sizi benimle bu yolculuğa çıkmanız için face.tribe hesabına bekliyorum. Akşamları neler yapmamız gerektiğini yeni yazımda paylaşacağım.

Kendisinin en iyi hali olmaya karar verenlere...

Önceki ve Sonraki Yazılar